“Omricon’un torunu” olarak adlandırılan HV.1 varyantı, Eris olarak da bilinen EG.5 dahil diğer varyantları geride bırakmasının ardından bilim insanlarını şoke etti.
Dünya Sağlık Örgütü, genetik değişikliklerinin kendisine avantaj sağladığı endişesi nedeniyle bu varyantı “ilgi çekici bir varyant” olarak tanımladı.
Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri, bu varyantın ABD’de nasıl baskın hale geldiğine dikkat çekti. Son aşıların HV.1’e karşı ne kadar etkili olduğuna dair veri bulunmadığı bildirildi.
Boston’daki Beth Israel Deaconess Tıp Merkezi Viroloji ve Aşı Araştırmaları Merkezi Başkanı Dr. Dan Barouch, HV.1’e eklenen birkaç mutasyonun muhtemelen ona selefine (Omicron) göre bir avantaj sağladığını vurgulayarak, “Ne zaman yeni bir varyant baskın çıksa, tanımı gereği bir avantajı vardır. Bu avantaj da ya bulaşıcılığın artması ya da bağışıklık sisteminden kaçışın artmasıdır” dedi.
Vanderbilt Üniversitesi Tıp Merkezi’nde bulaşıcı hastalıklar profesörü olan Dr. William Schaffner ise “HV1’i neredeyse Omicron’un torunu olarak düşünebilirsiniz. Tüm bu Omicron ailesinin özelliklerinden biri de yüksek oranda bulaşabilir olmalarıdır” diye konuştu.
HV.1 varyantının neden olduğu semptomların yakın zamandaki varyantlarla bağlantılı olanlara benzediğini söyleyen Schaffner, şu anda en belirgin semptomların boğaz ağrısı, tıkanıklık ve kuru öksürük olduğunu kaydetti.
Mayo Clinic’te bulaşıcı hastalıklar uzmanı olan Dr. Priya Sampathkumar, HV.1 varyantı nedeniyle hastaneye yatışlarda doğal olarak bir artış yaşanacağını belirterek, “Çok sayıda insan enfekte olursa, çoğu insan için hastalık çok şiddetli olmasa bile, hastaneye yatışlarda ve ölümlerde bir artış göreceğiz” ifadelerini kullandı.
