Kırşehir’deki Siyanürlü Altın Madenciliği Kent Halkını Endişelendiriyor

Kırşehir, son dönemde siyanürlü altın madenciliği için hedef haline geldi. Çuğun, Kızılcaköy, Körpınar ve Çimeli köylerine verilen maden ruhsatları, büyük yeşil alanların ortadan kalkmasına ve su kaynaklarının tehlikeye girmesine neden olabilir.

Türkiye‘de sayıları artan altın madenleri, çevre ve insan sağlığı açısından geri dönüşü olmayan zararlar doğuruyor. Siyanürlü altın madenciliği tarım ve hayvancılığı olumsuz etkiliyor.

Kırşehir’de açılacak siyanürlü altın madenlerinin, Seyfe Gölü, Kılıçözü Çayı ve Kızılırmak gibi önemli su kaynaklarını kirletme riski taşıdığı belirtiliyor. Bölge halkı, yaşam alanlarının rant uğruna yok edildiğini savunarak madene karşı mücadele veriyor.

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kaya, konuyu Meclis gündemine taşıyarak tehlikeye dikkat çekti. Kaya, madenlerin su kuyularına 4 kilometre mesafede olmasının tarım ve hayvancılığı olumsuz etkileyeceğini vurguladı.

“CİDDİ SUSUZLUK BAŞ GÖSTERECEK”

Karar’dan Merve Şişman’ın haberine göre; Kaya, hayvancılığın Kırşehir için büyük önem taşıdığını belirterek, bölgede ciddi çevre sorunlarının kapıda olduğunu ve susuzluğun artabileceğini dile getirdi.

Özellikle Boztepe ve Mucur ilçelerine yakın siyanürlü altın madenlerinin, 1. derece sit alanı olan Seyfe Gölü’ne sınır olması, çevresel yıkımı artırıyor.

ÇED verilerine göre, Çimeli, Körpınar, Kızılcaköy ve Çuğun köylerindeki maden işletmelerinin saatte 180 metreküp su tüketmesi bekleniyor. Bu suyun bölgedeki kaynaklardan sağlanamayacağı belirtiliyor.

Köylüler, zaten kuraklık tehdidi altında olan Kırşehir’de su kullanımının susuzluğu artıracağını ifade ediyor. Bazı köylerin susuz bırakıldığı iddia ediliyor.