Çankırı’da, Ahıska Türklerinin ana vatanlarından sürgün edilişinin 79. yılı dolayısıyla anma programı düzenlendi.
Türkiye Kamu Çalışanları Kalkınma ve Dayanışma Vakfı (TÜRKAV) Çankırı İl Başkanlığınca Ahıska Türkleri Mezarlığı’nda düzenlenen programda dua edildi, mezarlar ziyaret edilerek çiçek bırakıldı.
TÜRKAV Çankırı İl Başkanı İsa Bölükbaşı, burada yaptığı konuşmada, yaşanan olaya sürgün değil, soykırım demenin daha doğru olacağını, en büyük zulüm, işkence ve katliamın Ahıska Türklerine yapıldığını söyledi.
Dönemin Moskova yönetimi tarafından Ahıska bölgesinde yaşayan Türkleri bölgeden boşaltmak için 4 ile 6 bin arasında asker görevlendirildiğini anlatan Bölükbaşı, şunları söyledi:
“Kimsenin kaçmasına imkan vermeyecek şekilde 200’den fazla köy ve kasabayı kuşatan Sovyet askerleri tarafından apar topar evlerinden çıkarılan Ahıska Türkleri Sovyetler Birliği lideri Stalin tarafından sürgüne gönderilirken, evlerini terk etmeleri için sadece 120 dakika verilmişti. Mallarını, mülklerini ve hatıralarını geride bırakarak bir bohça eşya dışında yanına hiçbir şey almalarına izin verilmeden nereye gittiklerini bilmeden zorunlu yolculuğa tabi tutulup yokluğa, açlığa, zulme, işkenceye maruz kaldılar.”
Dünyadaki mazlumların, Müslümanların üzerindeki baskıların, zulümlerin bitmesinin yolunun Türkiye’nin, Türk milletinin güçlü olmasından geçtiğini vurgulayan Bölükbaşı, şunları kaydetti:
“Bu da Gaspıralı İsmail’in dediği gibi, dilde birlik, işte birlik ve fikirde birlik sağlanırsa dünyadaki Türk ve Müslüman milletler bir araya gelmiş olur. Ne zaman Türk Devleti güçlü olmuş, o zaman Müslümanlar üzerinden, mazlum milletler üzerinden baskı ve zulüm kalkmıştır. Türkiye ne kadar güçlü olursa, dünyanın her tarafındaki mazlumlar o kadar çok haklarının savunulacağından emin olacak. Türkiye güçlü oldukça şundan emin olun ki yeryüzünde zalimler adım atarken bin kere düşünmek zorunda kalacaklar.”