FBI eski direktörü James Comey hakkında 5 yıllık hapis istemi: ABD’de yargı bağımsızlığı tartışmaları alevlendi

ABD Başkanı Donald Trump’ın ikinci dönemi de ilki gibi yargı bağımsızlığı ve anti demokratik uygulamalara ilişkin tartışmalarla gölgelenmiş durumda. Mevcut tartışmalar, FBI’ın eski direktörlerinden James Comey hakkında iki ayrı suçlamayı içeren bir iddianame hazırlanması ile daha da arttı.

Hızlı karar mekanizması ve verimliliğinden dolayı “şimşek hızlı mahkeme” anlamındaki “Rocket Docket” lakabıyla anılan Virginia Doğu Bölgesi Federal Mahkemesi’nde açılan dava siyasi gerilimi tırmandırdı.

BEŞ YILA KADAR HAPİS CEZASI ALABİLİR

Hazırlanan iddianamenin can alıcı noktasını, FBI eski başkanının 2020 Eylül’ünde ABD Senatosu’nun Adalet Komisyonu’na verdiği ifadeler oluşturuyor. İddianamede Comey, FBI personelinin gizli bilgileri basına sızdırılmasına ilişkin yürütülen davada yanlış beyanda bulunmakla suçlanıyor. İddianameye göre 2020 tarihinde görülen davada Comey’in, belge sızdırma konusunda hiç bir dahli ve izni olmadığına yönelik beyanları ile FBI Yardımcı Direktörü Andrew McCabe’nin konu hakkındaki şehadeti arasında tenakuz bulunuyor. İddianamedeki suçlamalar doğrultusunda Comey, “yalan beyan” ve “soruşturmayı engelleme’ ile itham ediliyor. FBI eski başkanının her iki suçlamadan da hüküm giymesi durumunda, beş yıla kadar hapis cezası alması bekleniyor.

ABD kamuoyundaki tartışmaların merkezinde davadan ziyade dava süreci bulunuyor. Önceki haftalarda Trump’ın, New York Başsavcısı Letitia James hakkında dava açmayı reddeden Virginia Doğu Bölgesi Federal Mahkeme Savcısı’nı görevden alıp yerine federal savcılık deneyimi bulunmayan “sadık bir isimi” ataması ve Comey davasının, söz konusu atamadan kısa süre sonra açılmış olması sürece ilişkin ciddi endişe ve tartışmaları beraberinde getirdi.

FBI’ın eski direktörünü sorguya çektiler: Trump’a suikast çağırısı yaptığı iddia ediliyordu

“GÜÇ İSTİSMARI”

Trump, Comey davası hakkında kendisine yöneltilen soruları “Kararı ben vermiyorum. Bana sormayın.” diyerek savuştursa da Beyaz Saray eski avukatlarından Ty Cobb gibi isimler mevzubahis davayı “kayırmacı ve intikamcı” olarak nitelendirmede tereddüt etmiyor. Demokrat Senatör Mark Warner ise Comey davası hakkında verdiği bir demeçte ise “Yargıya yapılan bu tür müdahaleler, tehlikeli sonuçlar doğuracak bir güç istismarıdır” ifadelerini kullanarak yaşananları eleştirdi.

Comey davası ABD’deki yargı bağımsızlığı endişelerine temel hazırlayan yegane örnek değil. ABD Adalet Bakanlığı yetkililerinin, Trump’ın hedef gösterdiği isimlerden George Soros hakkında ülke genelindeki federal savcılara soruşturma planı hazırlama talimatı verdiğine dair The New York Times tarafından ortaya atılan iddialar sonrası Başsavcı Pam Bondi’nin azından kaçırdığı “masada her şey var” açıklaması, yakın tarihli benzer olaylardan biri olarak öne çıkıyor.

“OTORİTERLİĞE AÇIK BİR KAYMA”

Comey davası hakkında fikir beyan eden uzmanlar, yürütme organının yargı sürecine böylesi açık müdahalesinin tehlikeli bir emsal oluşturabileceği uyarısında bulunuyorlar.

Rutgers Üniversitesi Hukuk Profesörü Sahar Aziz, Al Jazeera’ya yaptığı değerlendirmede “Trump işgal ettiği cumhurbaşkanlığı makamının gücünü, ‘siyasi rakip’ bildiği yahut kişisel husumet beslediği kişilerden intikam almak için alenen istismar ediyor. Böylesi istismarın otoriterliğe doğru kaymayı işaret ettiğinde şüphe yok” görüşünü paylaştı.

İkinci Trump dönemi küresel ekonomi için ne anlama geliyor

James Comey’nin avukatı Patrick J. Fitzgerald, müvekkilinin suçlamaları “toptan ve kesin bir şekilde” reddettiğini, duruşmada aklanacağına inancının tam olduğunu açıkladı. Davasının ilk duruşmasının 9 Ekim’de yapılması beklenirken, bu kritik davanın, ABD’nin siyasi iklimi ve yargı sisteminin tarafsızlığına dair ciddi bir sınavının köşe taşlarından biri olacağı konusunda kamuoyunda fikir birliği oluşmuş durumda.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir